Mangır
Mangır kelimesinin kökeni Arapça’ya dayanmaktadır. 1300lü yıllardan önce “mankür” olarak telaffuz edilen Mangır kelimesi, günümüze kadar gelişimini devam ettirerek en son halini -yani “Mangır”ı-almıştır. Mangır, Arapçada kelime anlamı olara; sivri uçla oyulmuş, gravürlü hale getirilmiş anlamına gelmektedir. Mangır kelimesi, Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarda ise para manasında kullanışmıştır.
Bunun yanı sıra Moğollar da Mangır kelimesini kullanmışlardır. Moğollardaki telaffuzu mongon ( ya da mungur) olan Mangır kelimesi, Moğol toplumunda nakit para, altın ya da gümüş para anlamına gelmekteydi.
Mangır kelimesi işte buradan yani Moğol toplumundan hayatımıza ve dilimize geçmiştir. Ayrıca Osmanlı devletinde, Orhan Gazi zamanında bakır sikkeler basılmıştır. Bu bakır sikkelere de Mangır adı verilmiştir. Hatta bakırın rengi kızıl olduğu için bu sikkelere kızıl Mangır da denilmiştir.
Osmanlı Devletinde Mangır, dirhem olarak adlandırılan para biriminin dörtte birine denk gelmekteydi. Ayrıca Osmanlı Devleti ticaret piyasasında yoğun olarak kullanılmaktaydı. Tedahülden neden kaldırıldığı hala daha tam olarak bilinmese de kaldırılışıyla ilgili birkaç efsane bulunmaktadır.
Bu efsanelere göre çoğu tarihçi Osmanlı ekonomisine karşı duran dış güçlerin oyunları sonrası kaldırıldığını savunmaktadır. Kimilerine göre ise Mangır, ticarette değil sahtecilikte kullanılmış ve bundan dolayı Osmanlı Devleti tarafından tedahülden kaldırılmıştır.
Bu gelişmeyle birlikte 18.yüzyıldan sonra Mangır, ticarette kullanılmamış onun yerini nuhas, akça (akçe) tabiri almıştır. Bu tabirler de Osmanlı Devleti’nin yıkılışıyla kullanılmamıştır.